10 Ağustos 2013 Cumartesi

EGO'dan cevap

Önceki yazımda Mavi Masa'ya yaptığım şikayeti yazmıştım http://nejlasakinmaz.blogspot.com/2013/06/egonun-mantgn-anlamak.html
Gelen cevabı sizlerle paylaşmak isterim: "Kart üzerine yazılacak kural çok ancak kart üzerinde o kadar yer yok bu nedenle her kuralı kart üzerine yazmamız mümkün değil. İlginize teşekkür eder iyi günler dileriz."
Bu cevap beni hiç  tatmin etmedi zira kartın üzerinde transferli/transfersiz yazacak kadar yer var. Ayrıca diğer ve daha önemli soruma cevap verilmemiş. O da beşli, onlu ve yirmili biletler transferli iken neden ikili biletlerin transferli olmadığı bunun mantığının ne olduğu sorusu idi bu soruma cevap verilmemiş. Demek ki mantıklı bir açıklaması yok ki verecek cevap bulamamışlar.

25 Haziran 2013 Salı

EGO'nun mantığını anlamak

Toplu taşıma araçlarında genellikle METRO ve EGO otobüslerini kullanıyorum. EGO biletlerini indirimli kullanabilmek için pasa alma zorunluluğu var. Öğrenci kimliğinin yeterli olmaması ve her dönem yeni paso alma zorunluluğu çok mantıklı değil. Tabii bu biz öğrenciler açısından. Yoksa bu Belediye için iyi bir kazanç, Ankara'da ki öğrenci sayısı düşünülürse.
EGO kartı alırken genellikle 10'lu alıyorum ancak dün akşam ikili aldım. Akdereden aştiye gelebilmek için EGO otobüsüne bindim sonra da metroya aktarma yapacağım. Nasıl olsa 75 dakika transfer var diye düşünürken, metroda turnikeden geçemedim. Üç kez denedim olmuyor, sonra görevliye gittim aldığım cevap "ikili biletle transfer olmuyor". Yapacak bir şey yoktu, başka bilet kullandım. Anlamaya çalıştım yani 5'li, 10'lu, 20'li biletlerle transfer oluyordu da neden ikili ile olmuyordu aklım almadı. Sabah 153 numaralı Mavi Masa'yı aradım telefonu açan hanıma durumu anlattım bunun matığını sordum. Kurul kararı ile böyle dedi. ben bunun mantığını anlamadığımı ve biletlerin üzerinde de transferli yada transfersiz yazmadığını dolayısı ile insanların çoğunun bunu bilmediğini ve mağdur olduklarını söyledim. Görevli hanım dilekce verip sorularınızı ve mağduriyetinizi bildirmek istermisiniz dedi. Elbette diyerek TC numaramı ve telefon numaramı verdim. Bakalım ne gibi bir cevap alacağım merakla bekliyorum.




20 Haziran 2013 Perşembe

Küreselleşme

Küreselleşme özü itibari ile küresel çapta düzenlenmiş kapitalizmdir. Küreselleşme ile pazarlar ulus-aşırı tekellerin kontrolüne girmiştir. Küreselleşme tarihsel bir olgudur ve kapitalist üretim ilişkilerinin gelişiminde bir aşamayı ifade eder. Küreselleşme döneminde üretim ve tüketim son derece artmıştır. Burada tüketilen yalnızca maddi mallar ve metalar değil, doğal kaynaklar ve insanlardır.
Massimo De Angelis'in (2006) korkunç istatistikler (horror statistics) dediği bazı veriler bu gerçeği çok daha açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bugün dünyanın en zengin 359 kişisinin zenginliğii en alttaki 2.9 milyar insanın gelirine eşittir. En zengin ü. kişinin geliri dünya sıralamasındaki son 48 ülkenin ulusal gelirlerine eşittir. İnsanların gıda, su, eğitim, tıbb, yardım gibi sorunlarını çözmeki açlığı, kötü beslenmeyi ve salgın hastalıkları yok etmek için 255 en zenginin gelirirnin %4'ü yeterlidir. Avrupalıların bir yılda parfüm için harcadıkları para 13 milyar dolardır ve bu para sağlık ve gida ihtiyaçlarını karşılamaya yeterlidir. Bu, sorunların teknik olarak çözülebilmesini sağlayacak kaynağın olduğunu ancak kapitalis mülkiyet düzeninin buna izin vermediğini göstermektedir.

Yukarda yer alan yazı iletişim kuramları için okuduğum kitaptan bir bölüm. Rakamlar korkunç gerçekten. Herkesin bir durup düşünmesi gerekli.

 

19 Haziran 2013 Çarşamba

Tatil için kitap önerileri

Yakında uzun bir tatil başlayacak biz öğrenciler için. Gerçi bir çoğumuz staj yapacak ya da çalışacak ama gene de tatilde kitap okumaya zaman ayıralım. Sizlere naçizane birkaç kitap önerisinde bulunacağım. George Orwell'in "Hayvan Çiftliği" ve "Bin Dokuz Yüz Seksen Dört" bu iki kitabı okumadıysanız mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Hayvan  Çiftliği bir günde bitirilecek bir kitap, masal tadında. Aynı zamanda çok düşündüren ve sorgulatan bir kitap.

Jack London'un "Martin Eden" romanı son zamanlarda okuduğum en iyi romanlardan bir tanesiydi. Yazar olmak isteyen bir gencin hayatını anlatan romanda sınıf farklılıkları, para ve şöhrete yüklenen anlam çok iyi sorgulanmış.

Romantik bir kitap okumak isteyenlere önerebileceğim ise Charlotte Bronte'nin "Jane Eyre" romanı. Kitabın arkasında "muhafazakar bir çağda aşk" açıklaması yer alıyor.

18 Haziran 2013 Salı

Ve finaller

Ve bir dönem daha bitiyor. Finaller başladı. Bugün ilk sınava girdim daha doğrusu imza atıp geldim. Çünkü sunum ve seslendirme dersinde sunum yapmıştık ve o sunumlar final yerine geçti. Böylece sınav günü imza atıp geldik. Ne büyük mutluluk bu bir öğrenci için bilemezsiniz :) Seçmeli dersler de benim için önemli olan derslerin eğlenceli geçmesi ve bir şeyler öğrenmem. "Sunum ve Seslendirme" derside eğlenceli geçti. Mehmet Can Doğan hocanın derslerini seviyorum. Gerçi sunum hazırlamak ve yapmak kolay olmadı ama buna rağmen bu dersi seçmiş olmaktan memnunum. Diğer bir seçmeli ders olan "Basının Güncel Sorunları" derside çok eğlenceli ve faydalı geçti benim için. Dersi Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk verdi. Çok da başarılı oldu kanatimce. Kitap okuduk ve bu kitabı 5 dakika içerisinde özetlemeye çalıştık. Ve ben kendi adıma nasıl yapılması gerektiğini öğrendiğimi düşünüyorum. Kitap özeti yaparken çok güldük çok komik şeyler yaşandı. İnternet devrimi üzerine birçok şey anlattı hocamız. İyi ki seçmişim bu derside.  Diğer bir seçmeli dersde "İnternet Gazeteciliği", dersi Konur Alp Korkmaz hoca verdi. Çok Çok başarılıydı. Çok samimi ve eğlenceli anlattı dersi. O kadar çok şey öğrendim ki bu bloğuda bu ders için açtım final sınavım olacak bu blog. İşte böyle bir dönemi daha bitirdik acısıyla tatlısıyla.

                                       Basının Güncel Sorunları son ders 
                                       hocamız Kemal Öztürk ile

17 Haziran 2013 Pazartesi

Bu akademisyenlerle Türkiye'nin sırtı yere gelmez

Gezi parkı eylemleri başladığında Başbakan çapulcular demişti eylemciler için ve çok eleştirilmişti. Haksız da sayılmazdılar söylenmemesi gerekirdi bana göre de. Sonra eylemcilerin bir avuç olduğu iddia edildi ve denildi ki evlerinde sessiz kalan büyük bir kitle var. Başbakan evde zor tuttuğu %50 lik bir kitle olduğunu da söyledi. Dün kazlıçeşmede yapılan 'Milli iradeye saygı' mitingine iktidar bir milyon kişinin katıldığını iddia etti. Boğaziçi Üniversitesinden bir grup akedemisyen hesaplamışlar ve en fazla 295 bin kişi olduğunu söylemişler. Yani onlar da Başbakan gibi karşıdaki kalabalığı küçümsemeye başladı. Ee ben anlamadım şimdi ne yapmaya çalışıyorlar. Tamam hepiniz çok kalabalıksınız. Yani burdan biz fanilerin çıkarması gereken sonuç ne? Birbirinizi küçümseyerek nereye varacaksınız merak içerisindeyim. Türkiye'nin önemli üniversitelerinden birisi olan Bogaziçi Üniversitesinden hocalar hesaplamış ve açıklama yapmışlar keşke daha önemli meseleler için harcasalardı emeklerini. Yıl 2013 Türkiye'de durum bu işte. Sonra millet aya gitti falan muhabbetleri yapıyoruz. Ne olacaktı yani bu kafayla biz mi gidecektik.
Herkes karşı tarafın yapmasın dediği şeyi yapıyor bunun piskolojik açıklaması nedir acaba

16 Haziran 2013 Pazar

Bölündük yine ey güzel ülkem

Bir zamanlar sağcı-solcu, alevi sünni, Türk-Kürt, laik-muhafazakar diye bölündük. Şimdi de gezidekiler-kazlıçeşmedekiler diye bölündük. Bu nasıl bir şeydir ki bölünmeden duramıyoruz. Geçmişten hiç mi ders alınmıyor? Yeter artık herkes sakin olsun. Yeter gerçekten bu daha ne kadar sürecek. İki tarafta germeye devam ediyor, peki ne gezidekilerden ne de kazlıçeşmedekilelerden olmayanlar ne olacak onların hakları ne olacak. Bana göre en çok da onlar mağdur oldu bu gönlerde. İki tarafın da hatası büyük YETER artık
Madem bu ülkede beraber yaşıyoruz birbirimizi sevmek ve saygı göstermek zorundayız. Bunu yapamıyorsak en azından tahammül etmek zorundayız